Köpeğinizin Onu Kucaklarken Bilmenizi Dilediği 5 Şey
Hiçbir şey eve yeni gelen bir köpeği ailenin karşılaması anı kadar içimi ısıtamaz. Bir köpekle birlikte büyümek mükemmel çocukluk anıları ile – bağ kurmak, okul sonrası uzun yürüyüşler, yeşil sebzelerin kötü tadını birlikte tecrübe etmek vb. – hayatınızı doldurur.
Öte yandan, hiçbir şey de küçük bir çocuğun gergin bir köpeği yakalayıp, patisinden sürükleyerek kendisine yakın durması için çabaladığını görmek kadar da sinirimi bozamaz. Şanslıyım ki bu davranışın düzeltilmesi konusunda ebeveynlere dikkatli olmaları söylemek konusunda rahat olabileceğim bir pozisyondayım. Ancak asıl şaşırtıcı olan sıklıkla ebeveynlerin verdiği “Problem değil, ısırmaz.” cevabı.
Pek çok açıdan hayvan bakım uzmanları yeni hayvan sahiplerine ufaklıkların bakımı hakkında yapılması ve yapılmaması gerekenleri, aşılama zamanlarından uygun kısırlaştırma zamanına kadar anlatırlar. Fakat bazen – özellikle de evcil hayvan tutma becerileri söz konusu olduğunda – çoğu insan halen yakalamaca oynadığını iddia etmektedir. Güvenli bir şekilde köpek tutmak hem köpeğiniz hem de sizin için hayati önem taşır. Neyse ki iyi tutmak öğrenilebilir bir yetenektir. İşte size köpeğinizin tutulurken bilmenizi istediği 5 şey:
1. Bacaklarım Sandığından Daha Hassas
Köpek bacakları yavruların hızlı ve çevik hareketlerini sağlayan harika yapılardır. Bununla birlikte köpek havada asılı tutulduğunda tüm vücut ağırlığını taşımak üzere tasarlanmamışlardır. En sık karşılaşılan tehlikeli köpek tutuşlarından biri – genellikle çocuklar tarafından yapılan – oyuncak bir bebek gibi ön kollarından kaldırmaktır. Yetişkinler genelde bir çocuk tutar gibi koltukaltlarından tutarak kaldırırlar. Her iki teknik de yanlıştır.
Bir köpek göğsünden ve kalçasından desteklemek yerine ön kollarından tutulup kaldırıldığında, dirsekler, omuzlar, ön parmaklar ve hatta omurgaya doğal olmayan bir güç uygulanmış olur. Bu ön kolları ve omurgayı destekleyen kasları aşırı zorlayarak ligament yırtılmalarına ve hatta omuz ve dirsek çıkmalarına, en kötü senaryoyu çizecek olursak; köpeğin çırpınması ve düşürülmesi halinde kemiklerinin ve kıkırdaklarının zarar görmesine neden olabilir. Ağrı ve sakatlanma riski artrit gibi dejeneratif değişiklikler yaşayan köpeklerde daha yüksektir.
2. Acıtmadığını Düşünsen de Acıtıyor
Köpek sahiplerinden sıklıkla duyduğum mitlerden biri de “Ağlamıyorsa acıtmıyor demektir.” İnsanlar gibi bazı köpekler de daha dramatiktir ve bir şeyin onu rahatsız edip etmediğini bilmenize fırsat bırakmaz. Ancak bazıları daha sabırlıdır ve ağrı düzeyi çok yükselmeden ses çıkarmazlar.
Sızlanmak ve homurdanmak belirgin rahatsızlık belirtileridir. Ancak çok daha fazlası vardır. Tüm köpek sahiplerinin bilmesi gereken temel köpek anksiyete belirtileri: kaçınma, mücadele etme, gözlerini kaçırma, dudaklarını yalama, “yarım ay gözü” veya gözlerinin akını gösterme ve esneme sadece birkaçıdır. Bu belirtiler kendini rahatsız hisseden bir köpeğe aittir ve her ne yapıyorsanız durmanız ve durumu yeniden değerlendirmeniz gerektiğini gösterir.
3. Bebekliğimden Beri Sıkıştırılmadım
Diğer bir sık karşılaşılan yanlış anlama da köpeğin sıkıştırılması veya ensesinden kaldırılmasının kaldırmanın normal bir yolunun olduğunun sanılmasıdır. Ne de olsa anneleri onları küçükken bu şekilde taşıdı. Bu her ne kadar doğru olsa da, bunun hayatlarının ilk birkaç haftalık dönemlerinden sonrası için geçerli değildir. Ayne annelerimizin bir süre sonra kucaklarında bizi taşımamaları gibi, enseden kaldırma işi de büyük köpekler için rahatsız bir durumdur.
4. Seni Isırmak İstemiyorum
Her yıl binlerce insan köpek ısırmasına maruz kalmaktadır ve bunun yarısı evde olan, bilinen köpekler tarafından gerçekleştirilmektedir. 5 – 9 yaş arası çocuklar için risk daha yüksektir. Birçok nedenden dolayı, köpek sahiplerinin insancıl tutmayı bilmek ve stres belirtilerini tanıması diğer aile üyelerinin de bu istatistiklere katılmasını önlemek adına oldukça önemlidir.
Bir köpek sahibi hiçbir neden yokken ısırıldığını iddia edebilir, ancak gerçek şu ki hemen her zaman bir provakasyon vardır, yalnızca gözden kaçırılmıştır veya bilinmiyordur. Bir köpeği yanlış şekilde tutmanın özrü yoktur ki bu da bizi son noktaya getirir…
5. Beni Doğru Şekilde Tutman Kolay
Eğer köpeğiniz küçük ise (12 kilonun altında) bir kolunuzu göğsünün altına, bacaklarının arasına yerleştirerek, aynı kolunuzun eliyle arka tarafını kavrayıp göğsünüz ve kolunuz arasında sıkıştırarak tutabilirsiniz. Orta boy bir köpeğiniz varsa (12 – 18 kg) kaldıraç görevi görecek kolunuzu arka bacakları arasından, diğer kolunuzu da ön bacakları arasından geçirerek tutup göğsünüzle sabitleyebilirsiniz. Bu köpeğinizi iyice desteklenmiş ve rahat bir şekilde durmasını sağlar. Daha büyük ırklar için ideal kaldırma yolu bir kişinin göğsünün altından, diğer bir kişinin de karnından tutarak kaldırması suretiyle 2 kişinin yapmasıdır.
Eğer köpeğini korkmuş veya ağrı duyuyorsa yüzünüz veya ellerinizi, ısırılma ihtimalinize karşı, ağzına yakın tutmamak gerekir. Eğer yaralıysa güvenle taşımak için ağızlık kullanmayı (yalnızca nefes almada güçlük çekmiyorsa) ve sedye kullanmayı düşünebilirsiniz.
Bunların yanında, her çocuğun bilmesi gereken önemli güvenlik önerileri:
- Her zaman, ama her zaman bir köpeği kaldırmadan önce izin istemeli.
- Eğer bir köpek rahatsızlık belirtileri gösteriyor ve gitmek istiyorsa, gitmesine izin vermeli.
- Eğer bir hayvan yaralı gibi görünüyorsa ona dokunmamalı ve bir erişkinden yardım istemeli.
Köpeklerle güvenli ve insancıl tutumlarla ilişki kurmak güvenliğinizi artırır, yaralanmaları azaltır ve güven oluşturur. Ufak bir eğitim ve cesaretlendirmeyle her çocuk bir köpeği doğru şekilde tutmayı öğrenecektir. Bir bonus olarak eklemek isterim; çocuklarınız öğrendiklerini arkadaşlarına ve diğer erişkinlere göstererek doğrusunu öğretebilirler!
Kaynak: http://www.vetstreet.com/our-pet-experts/5-things-your-dog-wishes-you-knew-about-picking-him-up