Atopik Dermatit

  • Sağlık
  • 24 Ocak 2017
  • Atopik Dermatit için yorumlar kapalı

Atopik Dermatit

Atopik Dermatit

Evcil hayvanınızın iyi görünmesini ve iyi hissetmesini istiyorsunuz. Ancak atopik dermatit – alerjik cilt reaksiyonu – varsa bunlar mümkün değildir. Kaşıntı köpek veya kedinizi kızarıklıklar, kanamalar ve cilt enfeksiyonlarıyla perişan edebilir. Çevresel etkenlerden meydana gelebilen alerjiler, tipik olarak alerjenlerin ortamdan kaldırılmasından antihistaminlerin kullanımına, immunoterapiden immunsupresor kullanımına kadar evcil hayvanınızın gösterdiği alerjik reaksiyona bağlı olarak değişen tedaviler içerir.

Kısa bakış

Atopik dermatit “atopi” olarak da anılır ve kedi ve köpeklerde görülen cildin çevresel etkenlere gösterdiği alerjik reaksiyonları tanımlar. Ciltte karşılaşılan bir grup alerjik reaksiyon için ortak terim de denebilir.

Atopinin çevrede bulunan bazı proteinlerin solunum veya cilde direkt temas yoluyla vücuda girmesiyle meydana geldiğine inanılmaktadır. Alejik yanıt oluşturduklarında bu proteinlere alerjenler denir. Ciltte alerjik yanıt oluştuğunda sonuç hemen her zaman “alerjik dermatit” adını verdiğimiz cildin inflamasyonudur.

Polenler (çimler, ağaçlar ve otlardan kaynaklı), küf sporları, ev tozu/ev tozu akarları proteinleri, böcek proteinleri gibi sık karşılaşılan ve hatta insan cildinden veya doğal fibrinlerden gelenler gibi diğer çeşitli proteinler alerjenlere örnek olarak verilebilir. Atopik hayvanlar, bir veya daha fazla etkene, oldukça bireysel farklılıklarda reaksiyonlar gösterebilmektedir.

Köpeklerdeki atopik dermatitin altında yatan genetik bir temel vardır ancak, bu durum kedilerde kanıtlanamamıştır. Her iki türde de coğrafya (bölgesel polenler ve bitkiler), diğer alerjenlerin varlığı (pireler gibi) ve endokrin hastalıklar (köpeklerdeki tiroid hastalığı gibi) gibi başka faktörlerin varlığı atopiyi olduğundan daha kötü hale getirebilir, oldukça benzer semptomlara neden olabilir veya atopi ile birlikte seyredebilir.

Atopili hayvanlar oldukça kaşıntılı olurlar ki bunun sonucunda cilt yaralanmaları ve ikincil cilt enfeksiyonları ortaya çıkar. Atopi ilk kez genellikle 3 yaşın altındaki hayvanlarda görülmesine rağmen daha yaşlı köpekler de bu durumdan mustarip olabilir. Maalesef atopi meydana gelen hayvanlar çoğunlukla ömürleri boyunca cilt problemleri yaşamaktadırlar.

Belirtiler ve Tanı

Atopik dermatit değişen yoğunlukta kaşıntı, kızarıklıklar, püstüller (enfekte sivilceler gibi şişlikler), kabarıklıklar ve kabuklanmalar şeklinde kendini gösterir. Yüz, bacaklar, ayaklar, karın, kol altlarıi kasıklar ve kulaklar en sık etkilenen bölgeler olmasıyla birlikte vücudun her yerinde gelişebilir. Köpeklerde atopi temelli kulak enfeksiyonlarına çok sık rastlanır.

Kediler simetrik bölgeleri (en çok karın, sırt, bacakların arkası) aşırı yalayarak ve/veya boyun etrafı, kuyruk dibi veya başka bölgelerde minik kabuklanmalar şeklinde belirtiler gösterirler.

Köpek ve kediler için daha detaylı belirti listesi şu şekildedir:

  • Generalize kaşınma ve sürtünme
  • Ciltte kızarıklık
  • Sık dişleme, yalama, çiğneme ve/veya kaşınma nedeniyle tüy kaybı
  • Ciltte isilikler, enfeksiyonlar ve irritasyon
  • Kabuklanma ve kanamalar
  • Normal olmayan koku
  • Ciltte kalınlaşmalar ve renk değişiklikleri
  • Kulak enfeksiyonları
  • Cilt üzerinde kepekli görünüm

Atopik dermatitin ayırıcı bir özelliği belirtilerin mevsimsel olma eğilimi göstermesi ve şiddetinin artıp azalmasıdır. Her halükarda evcil hayvanlar ev tozu akarları veya diğer ev içi alerjenlere yıl boyu maruz kaldıklarından, bu tip durumlarda mevsime bağlı olmayacaktır.

Çoğu evcil hayvana belirtiler, geçmiş ve tedaviye alınan yanıta bakılarak tanı konmaktadır ancak, kesin tanı oldukça karmaşık olabilir. Hastalıktan mustarip her hayvanın oldukça belirgin farklılıkta bireysel reaksiyon verdiği göz önüne alındığında hayvanın neye alerji gösterdiğini anlamak için intradermal test ve/veya kan serumu testinin yapılması iyi olur.

İntradermal cilt testi bazen veteriner hekiminizin kliniğinde yapılabilir. Bununla birlikte test alerjenleri oldukça spesifik olabildiği için hekiminiz sizi bir veteriner dermatolojiste yönlendirebilir.

Genelde cilt üzerinde testin uygulanabileceği boyutta bir alan traş edilir. Küçük iğneler ile her alerjenden küçük miktarlarda cildin hemen altına enjekte edilir. Belirli bir bekleme sürecinden sonra hekiminiz enjeksiyon bölgeleri üzerinde ölçüm yaparak lokal alerjik yanıtın derecesini belirleyebilir (kızarıklık veya kabarıklık). Evcil hayvanınızın alerjik olmadığı alerjenler hiçbir reaksiyon göstermezken, alerjik oldukları reaksiyon verecektir. Test sürecindeki hayvanlar gözlem altında tutulur çünkü ciddi bir reaksiyon gelişirse tedavi edilmesi gerekebilir.

Serum alerji testi daha popüler hale gelmiştir. Evcil hayvanınızdan alınan küçük miktar bir kanın laboratuvarda test edilmesi şeklide bir prosedürü vardır ve traş veya çoklu enjeksiyonlar gerektirmez. İntradermal testte olduğu gibi, alerjik olmadıkları, hafif alerji yapanlar ve ciddi alerji yapanlar şeklinde sonuç elde edilir.

Hangi alerji testinin yapılacağına bağlı olarak hekiminiz size test önce alerji ilaçlarınızı kesmenizi söyleyebilir. Aksi taktirde testlerden doğru sonuç alınamayabilir.

Etkilenen Irklar

Her ırktan kedi ve köpek atopik dermatit olabilir ancak, belli başlı köpek ırklarında daha sık gözlemlenmektedir: Boston Terrierleri, Boxerlar, çoğu Bulldog ırkları (özellikle İngiliz Bulldogları), Cairn Terrierler, Shar-peiler, Dalmaçyalılar, İngiliz setterleri, Golden Retrieverlar, İrlanda setterleri, Labrador Retrieverlar, Lhasa Apsolar, Minyatür Poodlelar, Minyatür Schnauzerlar, Puglar, İskoç Terrierleri, West Highland White Terrierler ve Fox Terrierler.

Tedavi

Dört tedavi kategorisi tanımlanmıştır. Bunlar:

  1. Sakınma (çevredeki alerjenleri yok etme veya tüm çevreyi değiştirme). Bu önlem yalnızca kan veya intradermal test uygulaması sonrası alerjenlerin belirlenmesi ile alınmalıdır. 
  1. Semptomatik terapi (antihistaminler, yağ asidi destekleri, medikal şampuanlar ve ikincil cilt enfeksiyonları için antibiyotikler) tedavide en çok tercih edilen yöntemdir. Özellikle de belirgin semptomlar gösterdiklerinde: 

Antihistaminler: Difenhidramin gibi ilaçlar bazı diğerlerine kıyaslandığında daha az yan etki gösterirler. Bununla birlikte, bazı hayvanlar tek başına antihistamin kullanımına yanıt vermezler. Veteriner hekiminiz tarafından önerilmediği sürece insan ilaçlarını hayvanlarınıza kaçınmalısınız. 

Yağ asidi destekleri: Özel yağ asidi destekleri diğer ilaçlarla kombine edildiğinde cilt yangısının azalmasına yardımcı olabilir. 

Topikal ilaçlar: Medikal şampuanlar, merhemler gibi ürünler evcil hayvanınızın kaşıntısını azaltmaya ya da mantar enfeksiyonları, bakteriyel enfeksiyonlar, kepeklenme gibi ikincil cilt problemlerinin önlenmesine yardımcı olabilir. Genelde uygulamaların sıklıkla tekrarlanması en iyi sonucu sağlar, ancak ürün etiketlerindeki yönlendirmelere dikkat etmek gerekir. Veteriner hekiminiz tarafından önerilmediği sürece insan ilaçlarını hayvanlarınıza kaçınmalısınız. 

  1. İmmunoterapi (spesifik alerjenleri kullanarak evcil hayvanın proteinlere hassasiyetini azaltmak)

Kan testi veya intradermal testler sonrası alerjenlerin bir listesi elinizde olduğunda, hayvanınıza özel alerjenlerden küçük miktarlarda içeren “serum” hazırlanır. Bu alerji serumunun küçük miktarlarda enjeksiyonları zaman içinde alerjenlere olan yanıtın azalmasını sağlayabilir.

İmmunoterapi adı verilen bu tedaviden tam anlamıyla yanıt almak genellikle aylar ve hatta yıllar sürebilir. İmmunoterapiyle alerji serumlarını hasta sahibi genelde evde kendisi uygular. Eğer enjeksiyonları uygulayamayacağınızı düşünüyorsanız veteriner hekiminizden klinikte uygulamasını talep edebilirsiniz. İlk enjeksiyonlar çok seyreltilmiş olarak başlayıp sık uygulanırken ilerleyen dönemlerde yoğun serumlar birkaç haftada bir uygulamaya kadar düşer. Birçok evcil hayvan bu tedaviye iyi yanıt verir. Özellikle arka planda başka problemleri olan hayvanlarda iyi yanıt alınamaz.

  1. İmmunosupresif terapi (prednizolon gibi korikosteroidler, siklosporin veya diğer ilaçlar)

Ne yazık ki bazı hayvanların atopisi yukarıda bahsi geçen uygulamaların hiçbirine yeterli yanıt vermez ve daha kuvvetli ilaçlar kullanmadıkları sürece yaşam kaliteleri büyük ölçüde düşer:

Steroidler: Prednizon veya deksametazon gibi kortikosteroidler olarak anılan ilaçlar kısa vadeli kullanımda çok etkili ve güvenlidirler. Bu ilaçlar enjeksiyon, oral tabletler, merhemler veya şampuanlar şeklinde olabilir. Kortikosteroidler anında rahatlama sağlarlar ancak, iştah, su ihtiyacı ve idrara çıkmada artış gibi istenmeyen yan etkileri vardır. Bazı vakalarda tekrarlanan veya uzun süren steroid kullanımları karaciğer problemleri, böbrek üstü bezlerinde problemler ve diyabet riskini artırırlar.

Siklosporin: Siklosporin kapsülleri köpeklerde atopik dermatitin kontrolünde kullanılır, ama kedilerde kullanımı uygun değildir. Araştırmacılar bu tedaviye verilen olumlu yanıtın %70 civarında olduğunu tahmin etmektedirler. Bazen mide rahatsızlığı ve ishal gibi yan etkiler gösterebilir.

Yukarıda bahsi geçen tedavi yöntemleri uzun vadede atopinin kontrolü için faydalı olabilir. Problem doğuran alerjenlerden kaçınmak atopik dermatitin alevlenmesini önlemenin belki de en iyi yoludur.

Kaynak: http://www.vetstreet.com/care/atopic-dermatitis